Mimar Sinan

#MimarSinan (varsayılan 1489-1588) 

Osmanlı baş mimarı ve inşaat mühendisi.
15/04/1489’da Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. 20li yaşlara kadar geçen çocukluk ve gençlik dönemleri hakkında günümüze ulaşan pek bilgi bulunmamaktadır. Yavuz Sultan Selim’in padişahlık döneminde Trakya ve Anadolu’dan genç ve güçlü erkekler asker veya bürokrat olmaları için toplanarak (Devşirme) İstanbul’a getirilirlerdi.
Sinan’da devşirme sonucu 1512 yılında İstanbul’a getirilmiş ve asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağına verilmiştir. Aynı zamanda Bizanslılar döneminde hipodrom, Osmanlı döneminde At Meydanı denen yerde bulunan sarayda mimarlığa özenmiş, işinin ehli olan ustaların yanında han, çeşme, suyolu gibi inşaatlarda çalışmıştır.

Ocakta dülgerlik (inşaatların tahta kısımlarını yapan ustalar) öğrenen Mimar Sinan 1514 yılında Çaldıran Savaşına katıldı. 1516-1520 yıllarında Mısır’a yapılan seferlerde yine asker olarak görev aldı. Buradan dönüşte Yeniçeri Ocağına verildi. Bu arada Kanuni padişah olmuştu. 1521’de Belgrad ve 1522’de Rodos seferlerinde atlı sekban (yeniçeriler arasında bir sınıf olmakla birlikte köpek yetiştiriciliği yapan anlamına da gelmektedir) olarak görev aldı ve subaylığa yükseldi. 1526 yılında yapılan Mohaç Savaşından sonra zemberekçi başı (başteknisyen) oldu.

1529 ve 1532 yılları arasında yapılan Viyana ve Almanya seferlerine katıldı. 1532 ve 1535 yıllarında yapılan Irak, Bağdat ve Tebriz seferlerinden dönerken Van Gölü’nü geçmek için 3 gemi inşaa etti ve kendisine Haseki (padişah hizmetinde çalışan subaylar) unvanı verildi.1537’de Pulya ve Korfu seferlerine katıldı. 1538’de Moldova seferinde Prut Nehri üzerine yaptığı köprü ile Kanunu’nin gözüne girdi ve baş mimar oldu.
Saray başmimarı Acem Ali’nin ölümü üzerine 1539’da Sermimaran-ı hassa (saray baş mimarı) oldu. Günümüzde bu ünvan Bayındırlık Bakanının karşılığıdır. 17/07/1588 tarihinde ölene kadar bu görevi yürüttü. Türbesi bugün Süleymaniye Cami bahçesindedir. 1982 yılında ise daha sonradan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi olmak üzere oluşturulan üniversiteye onun adı verilmiştir.
Yaşamı boyunca ekibiyle ve öğrencileriyle pek çok eser üretti.

”Çıraklığımı İstanbul'daki Şehzade Camii'nde yaptım. Kalfalığımı da Süleymaniye Camii'nde tamamladım. Fakat bütün gücümü bu Sultan Selim Han camiinde sarf edip ustalığımı ayân ve beyân ettim." dediği eserleri de dahil bilinen 92 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darül-kurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam onun imzasını taşır.