(1888-1935?)
İngiliz casus, arkeolog, asker ve yazar.
16/08/1888 tarihinde İngiltere Kuzey Galler’da doğdu. Oxford Üniversitesi mezunu bir arkeologdur. 1916 - 1918 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Arap isyanında, İngiliz irtibat subayı olarak aldığı görev nedeniyle #ArabistanlıLawrence olarak tanınmıştır.
İngilizlerin Orta Doğu'ya yayılma siyaseti istikametindeki faaliyetlerine katılıp, 1910 yılında Türkiye'ye geldi. Fırat Nehri kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, Zeugma'da kazı yaptı, petrol etüdü, siyasi ve etnolojik bilgiler topladı. Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır'ı gezip, Arapça ve İslam adetlerini öğrendi. İngiltere'ye dönüp, 1911'de Oxford'da doktorasını verdi. Tekrar Orta Doğu'ya dönüp, Arap ülkelerinde çalışmaya başladı.
Ortadoğu'da barış hüküm süren bir idareye karşı arapları kandırmış ve kışkırtmıştır. Arapların bir çoğu, Osmanlı ve Avrupa'lı devletlerin hakimiyetine karşı verdikleri özgürlük mücadelesine katkılarından dolayı(!) onu bir halk kahramanı olarak kabul etmektedirler. Britanyalılılar da onu en büyük savaş kahramanlarından biri olarak sayar.
Birinci Dünya Savaşı başladığında İngiliz ordusunda yüzbaşı rütbesiyle vazife aldı. İlk tayin yeri olan Kahire'de İngiliz Askeri Haberalma Servisi için çalıştı. Araplarla olan sıcak ilişkileri Lawrence'ı, İngiliz ve Arap kuvvetleri arasındaki irtibat subaylığı görevi için biçilmiş kaftan kılıyordu. Ekim 1916'da, Arap millî faaliyetlerini rapor etmesi için çöle gönderildi. Vazifesi, İttifak Devletleri safında harbe sokulan Osmanlı Devleti hakimiyetindeki Arap ülkelerinde isyan çıkartmaktı.
Yüzyıllardır Osmanlı hakimiyetinde yaşayan Araplara “kavmiyetçiliğin dini bağlardan daha önemli olduğu” propagandasını yaptı. Arap liderleriyle görüşüp, Osmanlı Devletinden kurtulma zamanının geldiği istikametinde faaliyetlerde bulunuyordu. Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi verdi. Binlerce Türk katledildi.
- Arapları, Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna etti. Abdülaziz İbni Suud'a, İngiltere'den külliyetli miktarda para, silah, cephane, teçhizat ve levazım malzemesi sağladı. Böylece Araplar, Türk kuvvetlerinin Hicaz'a malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptıkları saldırılara ağırlık verebildiler.
Osmanlı askerleri de hem şehri hem de demiryolunu savunmak ve tamir etmek zorunda kalarak oyalandılar. Lawrence, Akaba ve Şam'ın işgalinde de önemli rol aldı. Asi Arapları da Yemen, Filistin, Irak cephelerinde İngilizlerin safında yer aldırttı. Araplarla geçirdiği zaman zarfında, gelenek ve yaşantılarına bayağı adapte oldu. Deve ile seyahat edip, sıkı bir dostluk kurduğu Prens Faysal'ın hediye ettiği yerel kıyafetleri giymeye alıştı.
Arap alemini Osmanlılardan ayırıp, İngiltere'nin sömürgesi haline soktu. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında İngiliz hükümetini, Arapların bağımsızlığının İngilizlerin yararına olduğuna ikna etme konusunda oldukça başarılı oldu.
Lawrence, 1918'de savaş muhabiri Lowell Thomas'ın belgesel film ve fotoğraflar çekmesine yardımcı oldu. Savaştan sonra bu belge niteliğindeki fotoğraf ve filmlerle dünya turuna çıkan Lowell Thomas, oldukça yüksek kazançlar elde etti. Lowell Thomas'ın Lawrence'ı büyük bir kahraman gibi göstermesi, Lawrence'ın da kendi anılarında bölgede daha önceden yüzlerce İngiliz ajanı tarafından yapılmış bir çok şeyi kendine mal etmesi Lawrence'ın aslında çok da hak etmediği bir üne kavuşmasını sağladı. (Gertrude Bell adlı kadın ajan Arapları ondan daha fazla manipüle etmişti)
Arap İsyanı başarıyla gerçekleştirilince İngiltere’ye döndü. Birkaç kere adını değiştirdi. John Hume Ross adıyla İngiliz Hava Kuvvetlerine girdi. Casus olduğu anlaşılınca, uzaklaştırıldı. Thomas Edward Shaw adıyla önce tank birliklerinde, sonra da tekrar Hava Kuvvetlerinde vazife aldı.
"Bilgeliğin Yedi Sütunu" (Seven Pillars of Wisdom)adlı kitabından başka Çölde İsyan, Darphane adlı kitaplarını ve mektuplarını yayınladı.
Lawrence 26 Şubat 1935'te İngiliz ordusundan emekli oldu. 19 Mayıs 1935 günü Dorsetshire İngiltere'de motosiklet kazasında 46 yaşında öldü? Ölümünün bizzat Winston Churchill'in emriyle gerçekleşen bir suikast olduğunu düşünenler de az değil. Örneğin İngiliz tarihçiler Rodney Legg ve Desmond Stewart, Lawrence'ın önüne siyah bir arabanın kasten çıkarıldığını, olayın arkasında da İngiliz gizli servisi MI5'in bulunduğunu savunuyor. Legg ve Stewart, Lawrence'ın orada hazır bekleyen bir kamyonla hemen askeri hastaneye götürülmesini, şahitlerin çelişkili ifadelerini ve basın mensuplarına hiçbir şekilde kazayla ilgili net bilgi verilmemesini de, bu tezlerini güçlendiren unsurlar olarak görüyor.
Tabii, komplo teorisyenleri bu noktada da durmuyor. Lawrence'in, Ortadoğu'daki yeni operasyonlar için İngiliz istihbaratı tarafından görevlendirildiğini, ülkeden kaçırılıp kamuoyunun zihninden silinmesi amacıyla motosiklet kazası senaryosunun sahnelendiğini söyleyenler de var. Bu versiyona göre, Ortadoğu'da İngilizlerin hazırladığı yeni oyunlarda perde gerisinde görev alan Lawrence, 1968'de Fas'ın Tanca kentinde 80 yaşında normal şekilde öldü.
Nasıl öldü bilinmez ama belirtmekte fayda var, Araplar El Aurens olarak adlandırdıkları, elinde maşa oldukları bu İngiliz ajanı hiçbir zaman unutmadı. Suudi Arabistan’da karargah olarak kullandığı evi müzeye dönüştürüldü ve kapısına bir tabela asıldı: “Bu ev Osmanlı’ya karşı bağımsızlık savaşı veren Suudilere yardımcı olan İngiliz T. E. Lawrence tarafından karargâh olarak kullanılmıştır.”
Yorumlar
Yorum Gönder