Edip Cansever
- (1928-1986)
- Şair (İkinci Yeniler akımı)8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. Kumkapı Ortaokulu’nu ve İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. Şiire olan merakı daha on altı yaşındayken somut bir adım atmasına neden oldu. İlk şiirleri daha lise öğrencisi iken 1944 tarihinde “İstanbul” adlı dergide yayımlandı. İlk şiiri yayımlandıktan üç yıl sonra gençlik yıllarında yazdığı şiirlerinden toparlağı ilk şiir kitabı olan. “İkindi Üstü” adlı eserini 1947 yılında yayımlandı.17-18 yaşlarındayken, Saraçhanebaşı’nda komşuları olan Ahmet Hamdi Tanpınar’a ilk şiirlerini gösterdi. Ahmet Hamdi Tanpınar “Bu şiirler çok güzel ama hiçbiri şiir değil” dedi. İlk şiirlerinde Garip şiirinin şekil ve konu anlayışlarının izleri vardı. Tıpkı Orhan Veli gibi büyük şehirde varlıklı bir delikanlının yaşama sevincini ve tatlı avareliklerini anlattı. O. Veli orta tabaka aydının avareliklerini anlatmışken Cansever, varlıklı bir aydının avareliklerini dile getirmişti. Çünkü Edip Cansever, Kapalıçarşıdaki babasına ait olan antikacı dükkânından para kazanan zengin sayılabilecek bir gençti. Liseden sonra Yüksek Ticaret Okuluna girdi ancak okulu bitirmeden ayrıldı.Eğitim sürecini tamamlamadan ticarete atıldı. 1950 yılında İstanbul- Kapalı Çarşı’da turistik eşya ve halı ticareti yapmaya başlamıştı. 30 yıl boyunca da antika eşyalar satarak geçimini sağlayacaktı. Bir yandan da Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde şiirlerini yayımlıyor ilk genlik yıllarının verdiği heyecanla yazıyordu. Daha ilk şiirlerinden itibaren dikkatleri çekmeye başlamış farklı bir yaklaşımla şiirler yazdığı gözden kaçmamıştı. 1950 yıllarında yazdığı şiirler etkisi altında kaldığı Garipçilerin şiirlerinden farklı bir hava ile yazılıyordu.
- 1951 yılında arkadaşları ile birlikte “Nokta” adında bir dergi çıkarmaya başladı. Bu dergi genç şairlerle ve yazarlarla tanışmasını sağladı ve sekiz ay boyunca yayımlandı. İlk Şiir kitabından 7 yıl sonra yayınladığı "Dirlik Düzenlik" adlı şiir kitabı Nokta dergisini çıkardığı yılların ürünü oldu. 1954 yılında çıkan büyük Kapalıçarşı yangınında o dükkân tamamen yandı. Sigortadan aldığı para yeni bir işyeri açamayacak kadar azdı. Bu yüzden de kendine bir ortak buldu. Bu olay aynı zamanda kendini edebiyata verme fırsatını bulmasına da yol açyı, ortağı dükkânın üst katında istediği kadar kalabileceğini söyledi. Edip Cansever dokuz kitabını Kapalıçarşı’da, Sandal Bedesteni sokak No:32’deki bu küçük dükkânın asma katında bulunan çalışma masasında yazdı.Bu kitaptaki şiirlerinde, özlü bir söyleyiş ve farklı bir şiir biçimi arayan, mizahi bir yaklaşımla toplumsal hicivler yapan bir şair izlenimi oluşturuyordu.
- 1957 yılında “Yerçekimli Karanfil” adlı kitabını yayımladı bu eseri II. Yeni şiir tarzının ortaya çıktığını belli eden ilk şiir kitaplarından biri olmuştu. Yerçekimi Karanfil büyük bir beğeni toplamış 1958 yılında “Yeditepe Şiir Armağanı”’nı kazanmıştı. Bu eseri II. Yeni şiirinin dil, konu, sanat, imge ve şiir anlayışına uygun bir eserdi.
- 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. 1976 yılında “Ben Ruhi Bey Nasılım” adlı kitabı ile 1977 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü almıştı. “Yeniden” adlı eserinde ise şiirlerini bir araya getirdi. Bu kitabı da 1982’de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Hayatı boyunca 1 kere evlendi ve 2 çocuğu oldu. Edebiyat dünyasının da çok iyi bildiği bir gerçek Edip Cansever'in Tomris Uyar'a olan hayranlığıydı. Her yıl Mart'ın 15'inde (Tomris Uyar'ın doğumgünü) bir şiir yayınlayarak hayranlığını bıkmadan usanmadan anlatmıştır şiirlerinde.
- Tatil için gittiği Bodrum’da beyin kanaması geçirdi. Tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirdi. Cemal Süreya’nın ardından yazdığı dizelere değinmeden olmaz;“Yeşil ipek gömleğinin yakası, büyük zamana düşer. Her şeyin fazlası zararlıdır ya, fazla şiirden öldü Edip Cansever.”
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder