Giordano Bruno

(1548-1600)
 İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okültist. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir. Kiliseye aykırı düşünceleri nedeni ile Engizisyon mahkemesi tarafınca yakılarak idam edilmiştir.
1548 yılında İtalya’nin Nola şehrinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Gerçek ismi Filippo idi (Rahip olunca Giordano ismini aldı) 16 yaşındayken Dominiken adını taşıyan bir tarikatta yer aldı. Burada Tomasso tanrıbilimini inceledi. Yeni ve eski filozofları okuyarak kendini geliştirdi. Evrenin sırlarına çok meraklıydı. Bu merakıyla, kilisenin depolarında saklanan yasaklanmış kitapları okumaya cesaret etti ve okurken yakalanıp rahiplikten atıldı.Kopernik adı verilen sistemle tanıştı. Kiliseye karşı bir sistem içerisinde bulunduğu için din sapkınlığı ile itham edildi. 28 yaşındayken dinsizlik ve sapkınlık suçlarından, hakkında dava açıldı. Engizisyon baskısından sıyrılabilmek için önce Roma’ya daha sonra Kuzey İtalya’ya gitti. (Engizisyon mahkemeleri klise ve din düşüncelerine karşı gelenleri korkunç işkenceler ve ölüm ile cezalandırmak amacıyla kurulan kilise mahkemeleridir.)
Dinsizlik ile suçlanan Bruno, gittiği hiçbir yerde sürekli olarak yaşayamadı ve hep gezdi. 1582 yılına gelindiğinde Sorbonne Üniversitesi’nde çalışmaya başladı ve Londra’da eserlerinin bazılarını kitap olarak bastırdı. Kısa bir süre için Paris’e gitti ve daha sonra öğrencisi ve aynı zamanda aristokrat olan Macenigo tarafından Venedik’e davet edildi. Bu daveti kabul eden Bruno, Venedik’te Galileo Galilei (İtalyan astronom ve fizikçi, şöhreti Bruno’un çok üzerinde olsa da onun kadar cesur olmadığı kesin, bazı kaynaklara göre nüfusunu kullanıp, daha fazla kaynağa göre iddialarından vazgeçtiğini söyleyip idam cezasını ev hapsine çevirmiştir, sebebini de “ölürsem bilime bir katkı sağlayamam” olarak göstermiştir.) ile tanıştı. Uzun bir aradan sonra tekrar ülkesine dönen Bruno, sık sık konferans ve sunumlar verdi, aynı zamanda Galileo ile fikir ve bilgi alışverişini ilerletti. Okuduğu yasaklı kitapların birinde, tanrının sadece bu dünyayı yaratacak kadar küçük olamayacağı ve onun yaratmasının bu kadarla sınırlı kalamayacağı, dolayısıyla başka Güneş’lerin, yıldızların ve dünyaların da olabileceği yazılıydı. O sıralarda Kopernik her şeyin merkezi Dünya değil Güneş’tir demişti. Bruno bu görüşü hemen sahiplendi.

  • Bir gece rüyasında yıldızların ötesine yolculuk yaptı. Rüyasında yıldızlar alemini gezdi. Hepsinin ayrı ayrı güneşler olduğunu ve etraflarında o güneşlerin yörüngesinde dönen gezegenler bulunduğunu, hatta gezegenlerin bazılarında hayat olduğunu gördü. Rüyadan uyanınca artık kâinatın bir merkezinin olmadığına, yıldızlarında kendi başlarına birer Güneş olduklarına ve etraflarında dönen gezegenlerin olduğuna inanmıştı. Bu sözleri hiç hoş karşılanmadı.
    Bir süre sonra öğrencisi Macenigo ile tartışınca, onun tarafından Engizisyona şikayet edildi. Bruno’ya fikirlerinden vazgeçmesi ve evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi halinde affedileceği söylendi. Ancak o, yaşadığı onca acıya ve işkencelere rağmen düşüncelerinden vazgeçmedi ve bir bilim adamı olmanın gururunu her zaman korudu. Sekiz yıl boyunca hapiste tutulan Bruno, ahlaksız davranış, tanrıya saygısızlık ve dinden sapmak suçlarından yargılandı.
    Uzun bir süre yargılanan ve sayısız işkence gören Bruno, Hristiyanlığın ilkesine göre “kan dökülmeden eziyet ile öldürülme” cezasına çarptırıldı. Bu kararı Bruno’ya söyleyen yargıç, ondan şu cevabı aldı; “Ölümümü ilan ederken siz benden daha fazla korkuyorsunuz.”17 Şubat 1600 tarihinde kazığa bağlanıp diri diri yakılarak öldürüldü (öncesinde dilinin kesildiği de yazar.)
  • Bruno "Sonsuz sayıda güneş bulunmaktadır; yedi gezegenin bizim güneşimiz etrafında döndüğü gibi bunlar etrafında dönen gezegenleri vardır. Bu dünyalarda yaşayan varlıklar bulunmaktadır." düşüncesini savunuyordu. Evrenin sonsuzluğu yanında evrenin birliği ilkesini de benimser. Buna göre Ortaçağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını reddeder. Tanrı'nın ve evrenin birbirinden farklı iki felsefe olmadığı, ama aynı gerçekliğin iki sonsuz görünümü olduğunu düşünüyordu.
    ”Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım." diyen Bruno’nun öngörüsünü 416 yıl sonra milyar dolarlık Kepler Uzay Teleskobu ve gökbilimciler ispatladı. Bugün yakıldığı yerde heykeli bulunuyor (Campo de’ Fiori, Roma, İtalya) Mükemmel sözlerinden birini buraya da ekliyor ile biyografiyi bitiriyorum “Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar.”❗️


Yorumlar

Popüler Yayınlar