(?-İÖ 71)
İlk Çağ’ın en büyük köle ayaklanmasına önderlik eden gladyatör. Direnişi birçok yazar, şair, film, diziye konu olmuştur. 18.yy’dan başlayarak birçok devrimci hareket için bir sembol haline gelmiştir.
Trakya’da doğdu. Yaşamının ilk yılları konusunda kesin bilgi yoktur. Bazı kaynaklara göre Roma ordusunda askerlik yaparken kaçtığı için yakalanıp köle olarak satıldı. Sonuçta kölelerin arenalarda döğüşmek için eğitildiği Capua’daki bir gladyatörlük okuluna girdi. İÖ 73’te, 70 kadar gladyatör ile birlikte buradan kaçıp Vesuvius Dağı’na sığındı. Kaçak kölelerin ve yoksul ortakçı köylülerin katılmasıyla kısa sürede 10.000 kişiyi bulan topluluğun başına geçip Crixus ve Oenomaos adlı iki Kelt gladyatörün yardımıyla son derece etkili bir savaşçı güç oluşturdu.
Yerel yöneticiler tarafından üzerine gönderilen paralı askeri birliklerle yaptığı üç çarpışmayı da kazandıktan sonra ayaklanmanın Campania’dan Güney İtalya’ya doğru hızla yayılması üzerine, 70.000 kişilik bir ordunun başında Apulia ve Luciana bölgelerine geçti. Thurii ve Matapontum’da iki kışlık konaklama yeri kurarak kölelerden oluşan ordusunu Roma modeline uygun olarak yeniden düzenledi. Kendisine katılmak isteyen kaçak Roma askerlerini kabul etmeyerek sıkı bir disiplin kurdu.
İÖ 72’de Roma Senatosu Lentulus Clodianus ve L.Gellius Poplicola adlı konsüllerin komutasında iki
orduyu ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdi. Spartacus’un ordusundan ayrı düşen Crixus komutasındaki 30 bin kişilik bir birlik Apulia’nm kuzeyindeki Mons Garganus’ta yenilgiye uğradı. Ancak Roma birliklerinin birbirinden kopmasından yararlanan Spartacus bir dizi savaşla her iki orduyu da saf dışı ederek Adriyatik Denizi boyunca kuzeye doğru ilerledi. Asıl amacı Alpler’i aşarak köleleri eski yurtlarına götürmek ve özgürlüğe kavuşturmak olmasına karşın, Cisalpine Gaul(Kuzey İtalya) valisi Cassius Longinus’un ordusunu Mutina(Modena) yakınında büyük bir bozguna uğrattıktan sonra kölelerin büyük çoğunluğunun yağma yoluyla zenginleşme yolunu yeğ tutmaları üzerine yeniden güneye yöneldi. Picenum’da Roma ordusunu bir daha yenilgiye uğrattı.
Birbirini izleyen başarıları Romalıların savaş alanında kendisiyle karşı karşıya gelmekten kaçınmasına yol açtı. Böylece kolaylıkla Thurii’deki eski karargâhına döndü.Roma Senatosu İO 72 sonbaharında ayaklanmayı bastırmak üzere Marcus Licinius Crassus’u komutanlığa getirdi. Altı yeni lejyon toplayarak orduyu güçlendiren Crassus, kesin bir çarpışmaya girmekten kaçınarak önce Orta İtalya’yı güvence altına almak amacıyla savunma konumuna geçti. Daha sonra Sicilya’ya geçmek üzere Kilikyalı (Çukurova) korsanlarla bir anlaşmaya varan Spartacus’u güneye doğru izlemeye başladı. Korsanların sözlerini yerine getirmemesi yüzünden geri dönmek zorunda kalan Spartacus’ un ordusunu kıstırmak amacıyla yarımadanın burnunda her iki yandan denize ulaşan bir hendek kazdırdı.
- Messina Boğazı’na varmayı başaran Spartacus yolunun kesildiğini gördü. İO 71 ilkbaharında bu engeli aşmak için giriştiği toplu saldırıda ordusunun üçte ikisini kaybetti. Çok kısa sürede toparlanarak yeni savaşçılarla güçlendirdiği ordusuyla birlikte Bruttium’a (Calabria) çekildi ve kendisini izleyen Crassus’un birliklerini püskürttü. Adriyatik Denizi yoluyla Yunanistan’a geçmeyi planladığı bir sırada, kölelere kesin bir ders vermek için ayaklanmanın bütünüyle bastırılması gerektiğine inanan Roma Senatosu, İspanya’dan Pompeius komutasındaki orduyu, Trakya’dan da Marcus Lucullus komutasındaki birlikleri derhal İtalya’ya çağırttı. Bunun üzerine Spartacus son başarılardan cesaretlenen askerlerinin de baskısıyla Roma orduları birleşmeden önce Apulia ve Luciana sınırında Licinius Crassus ile bir meydan savaşma tutuşmak zorunda kaldı. Savaşın hemen öncesinde tutsak düşen 12.000 kişilik bir köle topluluğu bütünüyle yok edildi. Kölelerin yenilgisiyle sonuçlanan savaşta Spartacus ile birlikte öldürülenlerin sayısı 60.000’e ulaştı. Bütün aramalara karşın Spartacus’un cesedi bulunamadı. Kıyımdan kurtulabilen köleler Etruria’da savaş alanına yetişen Pompeius tarafından kılıçtan geçirildi. Crassus öteki kölelere de gözdağı vermek amacıyla Capua ve Roma arasındaki Via Appia (Appia Yolu) boyunca 6.000 asiyi çarmıha gerdirdi. Spartacus ordusundan arta kalan bazı küçük birlikler bir kaç yıl daha savaşı sürdürdü.
Sicilya’daki Servile Savaşları’na önderlik eden gladyatörlerin tersine kendisini hükümdar olarak ilan etme yoluna gitmeyen Spartacus, bütün kararların bir komutanlar konseyi tarafından alındığı ve askerler meclisinin onayından geçirildiği demokratik bir yapı oluşturdu. Ayaklanmaya katılanların eş ve çocuklarıyla birlikte kaldıkları kamplarda savaşlardan elde edilen bütün ganimet eşit olarak paylaşılırdı. Ordunun başlıca silah kaynağı Roma kuvvetleri olmakla birlikte bu kamplarda silah yapımı işi de yürütülmekteydi.
Spartacus ayaklanması köle sahiplerini kölecilik düzenini sürdürmek için güçlü bir devlet otoritesi aramaya yönelttiğinden aynı zamanda Roma’da yönetim biçimini imparatorluğa dönüştürme yönündeki gelişmeyi de hızlandırmıştır. Spartacus adı 18.yy’dan başlayarak birçok devrimci hareket için bir sembol haline gelmiş ve I.Dünya Savaşı sonrasında sosyalist bir devrim gerçekleştirmeye çalışan K.Liebknecht ve R.Luxemburg önderliğindeki Alman sol kanat Sosyal Demokratlar’ı Spartakusbund (Spartacus Birliği) adını almışlardır. (Bazı kaynaklarda Pompey ve Sezar’ın savaşa katılmış olduğu yazsa da resmi ve yabancı kaynaklarda bilgi yok.)
Yorumlar
Yorum Gönder